12 Kasım 2007 Pazartesi

The Flying Club Cup !


Uzaktan bir ortacag kalesiymis gibi gorunen, yaklastikca aslinda o eskiye ait yapinin ne denli modernlesebilecegini gordugunuzde saskinlik yasadiginiz bir mekan Roundhouse. Camden'da bulunuyor ve Northernline'da Edgware'e giden guzergahta Camden Town'dan sonraki durak olan ChalkFarm'da inerseniz 5 dk.lik bir yuruyusle varabiliyorsunuz. Londra gece yasami benim icin esas olarak canli performanslardan ve konserlerden olusuyor, (club ortamindan ziyade) bu sebeple size oncelikle en begendigim mekanlardan biri olan, gonlumde bambaska bir yer edinmis olan Roundhouse'dan bahsedeyim istedim. Daha once konserler icin Forum isimli Kentishtown'da yer alan bir mekana gitmistim, bizim Emek sinemasini andiran ic dekorasyonu acikcasi akustik olmayan konserler icin sanki cok elverisli bir atmosfer yaratamazmis gibi hissettirmisti, o sebeple onunla ilgili ayrintili bir review vermeden (yavas yavas kelimelerim turkce ingilizce arasinda gitmeye basliyor, affiniza siginiyorum) Roundhouse beynime, kalbime bu denli islemisken ona oncelik vereyim istedim.(Bu arada gecen gun tutorum Petros'tan ingilizce cumlelerimi neden bu denli komplike kurmak zorunda hissettigime iliskin bir yorum aldim, anladim ki sorun asil olarak benim turkcemde, turkcede uzun cumleler kurmayi seviyorum ve ingilizce yazma ozurlu biri olarak oyle enfes uzun cumleler kurmayi basariyorum ki gramatik olarak sorunsuz olan cumlelerim anlam acisindan ayni hazzi veremiyor) Neyse Rpundhouse a donelim.. Bu mekan gercekten konser verilmek icin bir hayli uygun, genis, ferah, disaridan nasil bir Ortacag havasi yasatiyorsa iceride bir o kadar uzay cagindaymissiniz hissi veriyor.

Roundhouse yalnizca konserlerin yapildigi bir mekan degil, icerisinde barindirdigi binbir studyoda sanatin her dalina iliskin sergiler, sunumlar, dinletiler yapilabiliyor.Mekanin en ilgi cekici ve benim adima en heyecan verici yanlarindan biri de studyolarinda birbirinden unlu simanin sanatini icra etmesi, konser salonunda yine birbirinden unlu sahsin dinleyenlerini kendinden gecirmesi. Bu unluler arasinda, mekanin duvarlarini bir sergi tadinda susleyen fotograflardan da gorebileceginiz uzere, Pink Floyd,The Doors, Jimi Hendrix, Beatles...

Ne kadar bana feodal donem mimarisini hatirlatsa da, normalde 19. yuzyila ait bir mimari yapiya sahip bu bina, ilk olarak 1846da insa edildiginde bir buharli makina islevi goruyormus ama kisa zamanda gelisen teknoloji sonucu bu islevinden uzaklasms ve nasil olduysa bir depo haline gelmis. 1960 li yillarda ise mekanin sanat icin kullanilabilecegi anlasilmis ve o tarihten itibaren her turlu sanatsal etkinligin londonerlar icin vazgecilmez adresi olmus.


1983 yilinda finanslar sorunlar sebebyle kapanan mekan 90'dan sonra yeniden her turlu etkinligin bas taci olmus..

Ben hayatimin en guzel gecelerinden birini bu mekanda Beirut dinleyerek gecirdim.. Hatta oncesinde Tunnge isimli bir baska enfes grup dinledim ve mest oldum.Yolunuz buralara duser de, ne yapsam ne etsem derseniz, internetten olan bitenlere bakip, size uygun bir eglence bulamasaniz dahi en azindan bir gorup, icini gezip bile guzel vakit gecirebilirsiniz..

Benden sadece tanitmasi..

1 yorum: